gün geçtikçe teknoloji karmaşıklaşıyor, ayrıntılar artıyor ve işlevselliği artsa da kullanılabilirliği düşüyor. çünkü içeriğindeki ayrıntı artıyor. belki kalite ve güzellik ayrıntılarda gizli ama insanı bu ayrıntıyla ne kadar çok muhatap ederseniz o kadar çok işlevselliği azalır. öyle ya, insan bilgisayar gibi bir makine değil ve tahamül edebileceği ayrıntı sınırı çok dar.
mobil telefonlarını bir düşünün; ilk çıktıklarında sadece telefon görüşmesi yapabilmek için "telsiz" teknolojisi üzerine kurulmuş cihazlardı, şimdiler de ceplerimizde taşıdığımız bu telefonları bilgisayarlar ile karşılaştırıyor olduk.
çok basit bir örnek daha: uzaktan kumandalar! sayıları arttığı gibi doğru orantılı olarak üzerlerindeki tuş miktarı da arttı. bugün uydu alıcıların (satellite receiver) kontrol etmek için neredeyse bilgisayar klavyelerindeki tuş sayısına yakın kumandalar kullanıyoruz. herhalde ilk çıktıkları zaman ses ayarı ve kanal değiştirmek dışında çok fazla bir fonksiyona sahip değillerdi...
ben, insanın gözünü doyurmak bilmeyen bu "teknoloji çılgınlığı"nın hayatımızı kolaylaştıracağına zorlaştırdığını iddia ediyorum. hatta daha ileri gidip artık hayatımıza iyice yerleşmiş olan ve kanıksadığımız yürüyen merdivenlere bile karşıyım. insanı uyuşturmaktan öteye gitmiyor! tamam, metro, havaalanı ve alışveriş merkezlerinde çok işe yarıyorlar. ancak her yere bunları koymanın anlamı ne!
