14 Eylül 2009 Pazartesi

Artık vaktim var!

Belli olmuyor mu!

Yeni güncemi açtıktan sonra bir baktım ki eski güncemi unutmuşum bile. Bende ne yazayım derken bunu yazmaya karar verdim. Yani bu güncemden diğerini tanıtacağım.

Önce neden artık vaktimin olduğunu yazayım. Geçen ay işimden istifa etttim. Aslında dün oradaydım ve hesabı kapamaya (hesaplaşmak, helalleşmek) gitti. Hesapladığımdan bir miktar düşük verdiler ama kimin umrunda. Çünkü artık 1,5 senedir çalıştığım şirketten ayrılmış ve daha özgür biri olmuştum. Şimdi kendime ayıracak daha çok vaktim vardı. Tabi ilk olara 6gen Ayn ATM projesini başlattım...

N'apayım! Teknolojiyi çok sevmesemde bilim ile alakalı konulara uzak kalamıyorum. Bu proje ile kendimi deneylerde buldum. Zaman zaman asit ile nefesim kesildi, bazen de cam tozu burnumu kaşındırdı...:)

Ben ne mi yapıyorum; bildiğiniz bir teleskop işte...

Zaten ATM'in açılımı Amateur Telescope Making demek oluyormuş. Türkçe'de ATY diyenler de var ama ilk iki kelime Türkçe olmadktan sonra istediğiniz kadar bir harfi değiştirin. Bence gerekesiz...

İlk teleskopumu ATY 2009 Çalıştayı'nda yapmıştım. Şimdi onun aynasını söküp bir kaç deneme yaptım. Sırrını silip yeniden yapılandıyorum. Aslında bunu yapmayacaktım. Çünkü ismini hatırlayamadığım bir yapımcının söylediği gibi "yüzümdeki çizikler benim yaşamamın bir parçası". Yoksa fotoğrafçımı söylemişti. Neyse ismini de hatırlayamadım ya! Tabi çizikler benim yüzümde değil aynamdaydı. Hatta bakın şöyle bir fotoğafımı çekmiş Arzu Işık:


Hatta bu fotoğraf TÜBİTAK'ın Bilim ve Teknik Dergisi - Ağustos sayısında çıktı. Bir tarafta ben ve diğer tarafta Ajda, ne güzel değil mi...:)

En büyük aşkım değil tabi ama laf aramızda Ajda 18'lik çıtı vallahi! Yok böyle bir şey. Ben vakit yok, vakit dar diye şikayet ederken Ajda adeta zamana meydan okuyor. Ama hakkaten de vakit dar ve/veya çabuk geçiyor...

Dip Not: Sağdaki Ajda Pekkan fotoğrafını Uğur İkizler çekmiştir.