Yazılım yazılırken tıpkı gerçek hayatta kullandığımız gibi bir takım kütüphaneleri kullanırız. Bunları okuyup öğrenmek için değilde gerektiğinde yazılımın oradaki kodu okuyarak bir işlevi getirmesini sağlarız. Böylece tekrar tekrar aynı kodlar yazılmaz. Aynı şekilde açık kodlu ortamda yazılan bir çok şey daha önce birileri tafından geliştirilmiş kodlardır.
Örneğin bir yazılımın gelişmişini kaldığı yerde devam ettirebileceğiniz gibi sevdiğiniz bir özelliği alıp, başka yazılımlardaki ile harmanlayarak kendi yazılımınızı icra edebilirsiniz. Yani tekerleği tekrar icat etmezsiniz. Tıpkı bu ay beta sürümü yayınlanan Google Chrome gibi harika yazılımlar çıkarabilirsiniz.
Yukarıda anlattığım durumu hayatımıza uyguladığımızda ise şu sonuç çıkıyor:
Herkes bir şeyler yapıyor ve bir ya da birden fazla konuda uzman. Siz uzman olmadığınız bir konuda kafa yoracağınıza veya yapılmış bir şeyi tekrar yapacağınıza uzmanına yani uzmanın elinden çıkmışa yönelmelisiniz. Sonuçta herkes lahmacun veya iskender yapamaz. Yapmak içinde çaba sarfetmeniz yaklaşsanız bile çok vaktinizi alacak. Cem Yılmaz'ın bir espirisinde dediği gibi "Burada yapılmışı var", yani her şeye burnumuzu sokmamak lazım.
Ancak gerçek hayatta işler Open Source gibi yürümüyor. Klasik mantığa aynen devam. Tabi parayı bastırdığınız zaman her şey elinizin altında...:)
2 yorum:
Sanırım bu yazıda biraz saçmaladım. Aslında amacım gerçek hayat ile sanal dünya arasında bir benzerlik kurmaktı. Yazımı tekrar okudum da pek başarılı olamamışım...:(
Merhaba Dinçer,
Bende şunu eklemek istedim, gerçekten öyle bazı projlerden baştan başlamak ise hazır kitleri ve düzenekleri birleştirerek tamamlamak daha mantıklıca.Çünkü bugun bir projeyi baştan yapmak piyasadakinin daha cok üstünde maliyete mal olurken zaman ve daha fazla emeği gerektiriyor.
Yorum Gönder